Türk Hukukunda miras hakkı, Medeni Kanun'un 495. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Vasiyetname olmadan mirasçılar, yasal mirasçılar olarak adlandırılır ve bu kişiler, kan bağına dayalı olarak mirasçı olurlar. Yasal mirasçılar arasında öncelikle altsoy, eş ve üstsoy yer alır. Miras hakkı, miras bırakanın ölümünden sonra devreye girer ve mirasçılar, mirasın paylaşımı konusunda belirli haklara sahiptir. Bu süreçte, mirasın nasıl paylaşılacağı, mirasçılar arasında nasıl bir dağılım yapılacağı gibi konular, Türk Medeni Kanunu'nda açıkça belirtilmiştir.

Vasiyetname olmadan miras paylaşımında karşılaşılan yaygın hukuki sorunlar arasında, mirasçıların miras paylarının belirlenmesi, mirasın paylaşımı sırasında çıkan anlaşmazlıklar ve mirasın reddi gibi durumlar yer alır. Özellikle, mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda, miras davaları açılabilir ve bu süreç, mahkemeler tarafından yürütülür. Mirasçılar arasında eşit paylaşım yapılması gerektiği durumlarda, mirasın nasıl bölüneceği konusunda hukuki danışmanlık almak önemlidir.

Miras hukuku konusunda pratik öneriler arasında, mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkmaması için önceden hukuki danışmanlık alınması ve mirasın adil bir şekilde paylaşılması için uzman bir avukatla çalışılması yer alır. Ayrıca, güncel yargı kararları, miras davalarında emsal teşkil edebilir ve bu kararlar, mirasçılar için yol gösterici olabilir. Örneğin, Yargıtay'ın miras davalarına ilişkin verdiği kararlar, miras paylaşımında dikkat edilmesi gereken hususları ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, Türk Hukukunda miras hakkı, vasiyetname olmadan da yasal mirasçılar tarafından talep edilebilir. Mirasçılar, mirasın paylaşımı konusunda belirli haklara sahip olup, bu haklar Medeni Kanun ile güvence altına alınmıştır. Miras paylaşımında karşılaşılan sorunlar, hukuki danışmanlık ve yargı kararları ile çözülebilir. Miras hukuku, aile ilişkilerini doğrudan etkileyen bir alan olduğundan, bu süreçte dikkatli ve bilinçli hareket etmek önemlidir.