Yeni İş Kanunu, işçi ve işveren haklarını düzenleyen önemli bir mevzuattır. 4857 sayılı İş Kanunu, işçilerin çalışma koşullarını, işverenlerin yükümlülüklerini ve taraflar arasındaki ilişkileri belirler. Bu kanun, işçilerin haklarını korurken, işverenlerin de yasal çerçevede hareket etmesini sağlar. İş Kanunu'nun amacı, işçi ve işveren arasındaki dengeyi kurmak ve her iki tarafın da haklarını güvence altına almaktır.

Yeni İş Kanunu çerçevesinde karşılaşılan yaygın hukuki sorunlar arasında iş sözleşmesinin feshi, kıdem tazminatı ödemeleri ve iş güvencesi konuları yer almaktadır. İş sözleşmesinin haksız feshi durumunda işçiler, işe iade davası açabilirler. Ayrıca, kıdem tazminatının doğru hesaplanmaması veya ödenmemesi de sıkça karşılaşılan sorunlardandır. İş güvencesi kapsamında, işçilerin işten çıkarılma süreçlerinde belirli prosedürlerin izlenmesi gerekmektedir.

Pratik öneriler arasında, işçilerin ve işverenlerin iş sözleşmelerini dikkatlice incelemeleri ve haklarını iyi bilmeleri yer alır. Güncel yargı kararları, işçilerin lehine sonuçlanan birçok davayı içermektedir. Örneğin, Yargıtay kararları, işçilerin kıdem tazminatı haklarının korunması yönünde önemli emsal teşkil etmektedir. İşverenlerin ise, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uymaları ve çalışanlarına bu konuda eğitim vermeleri önerilmektedir.

Sonuç olarak, Yeni İş Kanunu, işçi ve işveren haklarını dengeli bir şekilde düzenlemektedir. İşçilerin haklarını bilmesi ve işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi, iş barışının sağlanması açısından büyük önem taşır. İş Kanunu'na uygun hareket etmek, her iki taraf için de uzun vadede fayda sağlayacaktır. Bu nedenle, hem işçilerin hem de işverenlerin, kanunları ve güncel yargı kararlarını yakından takip etmeleri önerilir.