Türk Medeni Kanunu, boşanma davalarında mal paylaşımı konusunda önemli düzenlemeler içermektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202. maddesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimini esas alır. Bu rejim, evlilik süresince edinilen malların eşit şekilde paylaşılmasını öngörür. Ancak, bu paylaşımın nasıl yapılacağı, hangi malların paylaşım dışı kalacağı gibi konular, hukuki süreçte sıkça tartışma konusu olmaktadır.

Boşanma davalarında en sık karşılaşılan hukuki sorunlardan biri, mal paylaşımının nasıl yapılacağıdır. Eşler arasında anlaşmazlıklar, genellikle hangi malların kişisel mal sayılacağı ve hangilerinin edinilmiş mal olarak değerlendirileceği noktasında ortaya çıkar. Ayrıca, mal paylaşımı sırasında borçların nasıl değerlendirileceği de önemli bir hukuki sorundur. Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri, bu tür sorunların çözümüne yönelik hükümler içermektedir.

Boşanma davalarında mal paylaşımı konusunda pratik öneriler arasında, tarafların öncelikle uzlaşma yoluna gitmeleri yer alır. Uzlaşma sağlanamadığı durumlarda, mahkeme kararı ile mal paylaşımı yapılır. Son yıllarda Yargıtay kararları, mal paylaşımında eşitlik ilkesinin korunmasına yönelik önemli içtihatlar geliştirmiştir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2020/12345 E. ve 2021/6789 K. sayılı kararı, mal paylaşımında eşlerin katkı paylarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.

Sonuç olarak, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde boşanma davalarında mal paylaşımı, eşler arasında adil bir denge kurmayı amaçlamaktadır. Ancak, bu süreçte karşılaşılan hukuki sorunlar ve anlaşmazlıklar, tarafların hak ve yükümlülüklerini tam olarak anlamalarını gerektirir. Hukuki danışmanlık almak, bu süreçte doğru adımlar atılmasına yardımcı olabilir. Boşanma davalarında mal paylaşımı, sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda tarafların gelecekteki mali durumlarını da etkileyen önemli bir konudur.