Mobbing, iş yerinde bir çalışana karşı sistematik olarak uygulanan psikolojik taciz ve baskı anlamına gelir. Türk Hukuku'nda mobbing, İş Kanunu kapsamında ele alınmakta ve çalışanların korunması için çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu, çalışanların iş yerinde maruz kalabilecekleri her türlü kötü muameleye karşı korunmasını amaçlar. Mobbing, iş yerinde huzuru bozarak çalışanların verimliliğini düşürmekte ve psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, mobbingin tanınması ve önlenmesi büyük önem taşır.

Mobbing ile ilgili en yaygın hukuki sorunlardan biri, bu tür davranışların ispatlanmasıdır. Çalışanlar, mobbingin varlığını kanıtlamakta zorluk çekebilirler. Tanık ifadeleri, yazılı belgeler ve elektronik iletişim kayıtları gibi deliller, mobbingin ispatında önemli rol oynar. Ayrıca, mobbing mağdurları genellikle iş yerinde yalnız bırakılmakta ve destek bulmakta zorlanmaktadır. Bu durum, mağdurların hukuki süreç başlatma cesaretini kırabilir.

Mobbing ile mücadelede pratik öneriler arasında, çalışanların mobbing durumlarını belgelemeleri ve mümkünse tanık bulmaları yer alır. Ayrıca, iş yerinde mobbing politikalarının oluşturulması ve çalışanların bu konuda bilinçlendirilmesi önemlidir. Güncel yargı kararları, mobbing davalarında delil toplamanın ve tanık ifadelerinin önemini vurgulamaktadır. Yargıtay, mobbing davalarında çalışanların korunması gerektiğine dair birçok karar almıştır.

Sonuç olarak, mobbing, iş yerinde ciddi bir sorun teşkil etmekte ve çalışanların hem psikolojik hem de fiziksel sağlığını tehdit etmektedir. İş Kanunu, çalışanların bu tür kötü muamelelerden korunmasını sağlamak için çeşitli düzenlemeler içermektedir. Çalışanların mobbing konusunda bilinçlenmesi ve haklarını bilmesi, bu tür durumlarla başa çıkmada önemli bir adımdır. İşverenlerin de mobbingin önlenmesi için gerekli önlemleri alması ve çalışanlarına destek olması gerekmektedir.