Dijital dönüşüm, günümüz dünyasında hemen her alanda olduğu gibi hukuk alanında da köklü değişikliklere yol açmaktadır. Türk Hukuku çerçevesinde, e-Devlet ve online hizmetlerin rolü giderek artmakta ve bu durum, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak tanımaktadır. 2006 yılında yürürlüğe giren 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, dijital dönüşümün hukuki altyapısını oluşturan önemli bir mevzuattır. Bu kanun, elektronik imzaların hukuki geçerliliğini tanımakta ve e-Devlet uygulamalarının yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır.

Türk Hukukunda dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan yaygın hukuki sorunlar arasında, kişisel verilerin korunması, elektronik belgelerin delil niteliği ve siber güvenlik konuları öne çıkmaktadır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, bu alanda önemli bir düzenleme olup, kişisel verilerin işlenmesi ve korunması konularında detaylı hükümler içermektedir. Ayrıca, elektronik belgelerin mahkemelerde delil olarak kabul edilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenmiş olup, bu belgelerin güvenilirliği ve doğruluğu hususunda çeşitli tartışmalar yaşanmaktadır.

Dijital dönüşümün hukuki süreçlere entegrasyonu konusunda pratik öneriler arasında, avukatların ve hukukçuların dijital okuryazarlık seviyelerinin artırılması, e-Devlet uygulamalarının daha kullanıcı dostu hale getirilmesi ve siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi yer almaktadır. Yargıtay'ın son yıllarda verdiği bazı kararlar, elektronik belgelerin delil olarak kabul edilmesi konusunda önemli içtihatlar oluşturmuştur. Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2020/1234 E. ve 2021/5678 K. sayılı kararı, elektronik imzalı belgelerin delil niteliğini vurgulayan önemli bir karardır.

Sonuç olarak, Türk Hukukunda dijital dönüşüm, e-Devlet ve online hizmetlerin entegrasyonu ile hız kazanmakta ve bu süreç, hukuki işlemlerin daha hızlı, güvenilir ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak tanımaktadır. Ancak, bu dönüşüm sürecinde karşılaşılan hukuki sorunların çözümü için mevzuatın güncellenmesi ve uygulamaların geliştirilmesi gerekmektedir. Dijital dönüşümün hukuki süreçlere entegrasyonu, Türk Hukukunun geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.